Hayatımızın büyük bir kısmını reklam kaplıyor, gerçekten. Tabelalar, arkadaşınızın veya sizin ürün tavsiyesi, televizyon, internet, bilgisayar oyunları ya da pisuvarlar bile reklam yapıyor. Yani her 3 dakikada bir reklamla karşı karşıya kalabiliyoruz. Kredi kartımızın üzerindeki logolarda bile bir reklam kokusu var. Peki bu reklam ne işe yarıyor? Veren mi karlı? Vermeyen mi? Başarılı reklamın sırrı nedir?
BAKARSAN BAĞ, BAKMAZSAN DAĞ OLUR
Efendim, köyün birinde her sene köylüler atlarını yarıştırıyorlarmış. Atlar kışın iyi bakılır, tımar edilir, en güzel arpayla beslenirmiş. Yazın da bu atlar yarışıp sahiplerine itibar kazandırırmış. En iyi at ve sahibi de o sene itibara kavuşur, köyde sözü dinlenirmiş. Yıllardan bir yıl kuraklık baş göstermiş, hayat yokluğu işaret etmiş. Herkes zor kanaat geçinirken atlar akıllarına bile gelmemiş. Haliyle bir çok at ya telef olmuş, ya da bakımsızlıktan güçsüz kalmış. Sadece bir aile dışında. Şöyle ki, herkes atları bakımsızlığa terk ederken o aile az da olsa atlarını beslemişler, tımarlamaktan geri durmamışlar. İrade gösterip kendileri kadar atlarını da ellerinden geldiğince ayakta tutmayı başarmışlar. Sonra yaz vakti gelip atların koşma zamanı geldiğinde, yarışa katılan az atlar içerisinde bu ailenin atı birinci gelmiş. Aslında reklam da biraz buna benziyor.
1- Kazanırken pay ayırıp, işler kötü gidince bütçe sonuna kadar kısılırsa,
2- Piyasa koşulları kötüleştiğinde tamamen sırt dönülürse,
3- Marka o güne kadar yapılan reklam yatırımıyla baş başa bırakılırsa,
4- Ya da hiç at beslenmezse (bu madde zaten hikayemizde yok bile 🙂 )
Yapılan işi anlamazlar, tanımazlar ve ne yapılmak istendiğini unuturlar. Çünkü reklam unutkan olan insan psikolojisine çalışır.
FREKANS SIKLIĞINI SIKILMADAN TEKRARLAMAK
Bir müşteri adayıyla konuşurken şöyle demişti: “Beni adidas gibi yapın, her yerde bilineyim hemen” Ben: “Adidas, adidas olana kadar o kadar fazla insana gösterildi ve halen daha bunu devam ettiriyor ki, siz de bunu yakaladığınızda tabi neden olmasın?” demiştim.
Gerçekçi olmak lazım, şayet sizi birilerinin anlamasını ve doğru bir şekilde çivinizi sağlam çakmak istiyorsanız, Mevlana’nın dediği gibi çiviyi çakmak için tekrar tekrar aynı hızda ve kararlılıkla çekici çiviye indirmek gerekiyor. Ne çok fazla vurup çiviyi yamultmalıyız, ne de az vurup çivinin yerine ulaşmasına engel olmalıyız. Kararlılık + tekrar.
Yani, tekrar tekrar ve sürekli olarak bütçeyi ve markayı insanlara hatırlatmalıyız, vazgeçmeden. Nasıl ürün sürekli yapılıyorsa, nasıl sürekli pazarlama yapılıyorsa sürekli de insanlara markayı hatırlatmalıyız.
NE KADAR REKLAM HARCAMALIYIM, NE KADAR TEKRAR ETMELİYİM?
Bu sorunun cevabı mevsim koşullarına göre değişkenlik gösterebilir 🙂 Hikayemizde kuraklık olduğunda ailenin yaptığını hatırlayın. Bolluk olduğunda zaten göz görmeyecektir. Ancak bir şekilde bütçe ayırılmalı. Ben bütçe belirlemedeki bazı kıstasları burada belirtmek istiyorum.
- Toplam cironuzdan Türkiye’de %3-5, (Avrupa’da %7-15)
- Piyasadaki rakiplerinizin hareket seyrine göre,
- Söylemek istediklerinizi ulaştırmak istediğiniz hedef kitleye göre. (Yani az bütçeyle çok mecra tercih ederseniz süte su katmış olursunuz)
Yukarıdaki 3 madde etrafında gizli olan faktörler de yapılan ürünle orantılı olarak seyredecektir. Ne satıldığı tabi ki çok önemli 🙂 Yani son kullanıcıya mı? Yoksa dolaylı mal mı satılıyor bu bütçeyi belirlemekte önem arzediyor.
ÇOK BAĞIRMAK İNSANLARI ÜRKÜTÜR
Bir de çok büyük bütçelerle reklamın sesini çok açmak yine insanlar tarafından spam olarak algılanıyor. Yani düşünsenize kendini çok öven bir arkadaşınız var ve sürekli kendisinden bahsediyor. Ona ne kadar tahammül edebilirsiniz ki? Çok iyiyiz demenin de bir duruşu ve adabı olduğunu unutmamalı.
BASİT KURAL
Hayatta nasıl ki çok boş konuşup bir şey üretmeyenleri sevmiyorsak, reklam verdiğimizde de bunun hakkını vermek boynumuzun borcu olmalı. Reklam ambalajı satar, ürün ise tüketiciyi size doğru çeker. Yani, reklam yapıp satacağım deniliyorsa gerçekçi olarak ürüne de bir bakılmalı. Yüksek iddia, yüksek beklenti meydana getirir.
SON SÖZ
Reklam deyip geçilmemeli ve ciddiye alınmalı 🙂