Dijital dünyada “göz teması” artık sadece ekrandan ibaret değil, ses de işin içine girdi. Siri’ye, Alexa’ya, ya da Google Asistan’a “Hangi kahveyi alayım?” diye sorduğunuzda aslında bir pazarlama devrimi yaşanıyor. Sesli aramalar hızla hayatımıza sızarken, markalar bu fırsatı gözden kaçırmamalı. Çünkü ses, sadece iletişim değil, aynı zamanda satış demek. Hem de tamamen doğal bir sohbet ortamında.
Sesli Asistanlar Pazarlamada Nasıl Kullanılıyor?
Şimdi bir düşünelim. İnsanlar gün içinde kaç kez telefona dokunmadan Alexa’dan hava durumunu ya da yol tarifini soruyor? Son araştırmalarda bu oran gittikçe artıyor. İşte markalar burada devreye giriyor. Bu asistanlar, kullanıcıların hayatını kolaylaştırdığı gibi markalar için de etkili bir reklam platformu haline geliyor. Örneğin, Amazon’da sesli asistanla alışveriş yaparken Alexa’nın “Bu ürünü satın almak ister misiniz?” demesi tesadüf mü sanıyorsunuz? Tabii ki hayır. Burada marka, tam da sesli asistan aracılığıyla hayatımıza yerleşiyor. Hatta bu konuda 2017’de ‘Reklamın ve pazarlamanın geleceği’ ile ilgili sesli asistanlardan ( https://sefakarahan.com/reklam-pazarlamanin-gelecegi/ ) bahsetmiştim. Yani gelecek geldi veya gelmek üzere.
SEO’nun Sesli Versiyonu: Voice SEO
Geleneksel SEO’yu unutmamışsınızdır değil mi? İşte şimdi onun bir de sesli versiyonu çıktı: Voice SEO. Artık markaların, sesli aramalara uygun içerik üretmesi gerekiyor. Yani, “En yakın kafe nerede?” diye sorulduğunda, Google Asistan’ın “X marka kafesini deneyebilirsin” demesi işten bile değil. Bu yüzden markalar, sesli aramaları dikkate alarak içeriklerini optimize ediyor. Yani, sadece web sitesi değil, sesli aramalarda da bulunabilir olmak için çaba sarf etmek gerekiyor.
Podcastlere rağbet yağıyor
Bir diğer yenilik de sesli reklamlar. Spotify ya da podcast dinlerken, araya giren sesli reklamlara aşinayız. Özellikle hedefli reklamcılık bu alanda ön planda. Kişiye özel öneriler sunan bu reklamlar, dikkat çekiyor. Hem de kullanıcı, bu reklamları dinlerken başka işlerle uğraştığı için odaklanmış durumda! Yani reklam sadece arka planda kalmıyor, kulağa hitap ediyor.
Sesli Asistanlar ile Gelecek
Sesli asistanlar, tüketicilerle doğrudan, insanî bir bağ kurmanın en yeni yollarından biri haline geldi. Markalar için fırsat büyük: “Hey Siri, bana bir çay öner!” dediğimizde karşımıza çıkan ilk markayı seçme olasılığımız her geçen gün artıyor. Bu, markalar için büyük bir oyunun parçası. Markanızın sesli asistanlar dünyasında yerini alması, sadece bugünü değil, geleceği de şekillendirecek. Bu da daha fazla özgün ve güçlü içerikler çıkarmakla mümkün oluyor. Çünkü dijitalin hafızası buradan geçiyor. Markanızdan bahsetmezseniz dijital hafıza da sizi hatırlamayabiliyor.
Son Söz: Sesli Pazarlamada Konuşmak Yetmez, Duyulmak Şart!
Sonuç olarak, sesli asistanlar dünyasında markanızı bir adım öne çıkarmak istiyorsanız, sadece seslenmek yetmez, duyulmak da şart. Tüketicinin sesli aramalarında yer almak ve sesli asistanlarla birebir iletişim kurmak, geleceğin pazarlamasında büyük fark yaratacak. Markanızı, bu yeni dünyada bir “ses” haline getirmek için doğru içerikler ve stratejilerle yola çıkın. Çünkü sesli asistanlar devrimi, konuşan markalarla dolu bir geleceği işaret ediyor. Unutmayın, kulaktan kulağa değil, doğrudan kulaktan kalbe bir bağ kurmak şimdi mümkün!