Son zamanlarda “Yapay zeka tasarım yapacak mı, grafik tasarımcılar işsiz kalacak mı?” sorusuyla her köşe başında karşılaşıyoruz. Tabii ki hepimiz bu sorunun cevabını heyecanla bekliyoruz. Bu yazıyı yazarken ben de merak ediyorum; acaba yapay zeka benim yerime yazı yazar mı? Ama gerçekten, bunun üstüne düşündükçe aklıma hep şu sorular geliyor: “Yapay zekanın görsel üretmesi reklamcılığı bitirecek mi?” “Art direktörler işsiz kalacak mı?” Hadi gelin, bu çok popüler ama aynı zamanda çok karışık soruya biraz daha eğilelim.
YAPAY ZEKA: TASARIMCILARIN YENİ MESAİ ARKADAŞI MI?
Öncelikle, yapay zekanın tasarım dünyasında ne kadar devrim yarattığını hepimiz duyuyoruz. Yapay zeka sayesinde, 1 dakikada tasarım yapabilirsiniz (belki 5 dakikada da olabilir, tam netleşmedi). “Ama hocam, o tasarımlar samimi mi?” diyorsanız, işte burada işin sırrı başlıyor. Gerçek tasarımın özünde insan duygusu ve yaratıcı düşünce var.
Bir bıçağın kendiliğinden yemek yapmasını beklemeyiz, değil mi? Ama iyi bir şefin elinde bıçak, muhteşem yemekler yaratmanın bir aracıdır. Yapay zeka da aslında tam olarak böyle bir araç. Evet, Midjourney, DALL·E gibi araçlarla saniyeler içinde harika görseller üretmek mümkün. Ama işin özü hâlâ insan dokunuşuna muhtaç.
Örneğin yeni bir kozmetik markası için çalıştığımız şu günlerde örnekteki görsel tamamen yapay zeka ile üretildi. Eskiz dahi sunulsa oldukça etkileyici. Gittikçe de doğal fotoğraf kalitesine doğru ilerliyor. Yine de bu fotoğrafın bu şekilde olmasına beraber çalıştığımız artlar karar veriyor. Demek ki neyin nasıl olması gerektiği ipinin ucunda yine insan olacak.
GRAFİK TASARIMCILAR İŞSİZ KALACAK MI?
Evet, dijital tasarım ve yapay zeka bu alanda devrim yaratıyor, ama tam anlamıyla tasarımcıları işsiz bırakmak, fazlasıyla iddialı. Her ne kadar bilgisayarlar grafik tasarımlarını 10 saniyede üretebilse de, hâlâ insanın yarattığı sanatın yerini tutacak bir teknoloji yok. Hadi yapay zeka her türlü fontu mükemmel kullanabiliyor, ama “Instagram’da bir elmanın fotoğrafını koysam nasıl tasarım yaparım?” sorusuna hâlâ bir insan müdahalesi gerekebilir. Tasarım, bazen sadece iş değil, aynı zamanda bir duygu, bir hikaye anlatma biçimi!
Ben şuna benzetiyorum Singapur’a gittiğimde birçoğunun mesleğinin Spotify sanatçısı olduğunu söylemesi beni oldukça şaşırtmıştı. Çünkü şarkılar sanatçılarındı. Onların yaptığı sadece üretilen şarkılara güzel bir liste oluşturup insanların yerine müzikalite sunuyor olmalarıydı. Aslında klasik radyocular gibi düşünebiliriz. Bu şu demek yapaz zekanın içinde sayısız varyasyon ile görsel üretebiliriz. Ancak bunun ne olacağına yine dediğim gibi insan karar vermiş olacak. Belki de yapay zeka sanatçısı diye bir meslek ortaya çıkacak.
REKLAMDA YAPAY ZEKA VERİYİ SEVSİN, AMA DUYGUYU UNUTMASIN
Şimdi, hadi gelin asıl soruya gelelim: Reklamcılık? Yapay zeka elbette büyük verileri analiz etmekte harika bir iş çıkarıyor. Hedef kitlenizi tanıyor, en popüler hashtagleri buluyor ve size en iyi saatlerde en doğru reklamı gösteriyor. Ama bir reklamın gerçekten başarılı olabilmesi için sadece veri yeterli değil. Hedef kitlenizin duygusal yanına hitap etmek, doğru tonu yakalamak, yani insan unsurunu eklemek gerekiyor. Yoksa “Yapay Zeka’nın Sihri” diye yazdığınız her şey bir robotun yaptığı düz çizgilerden öteye gidemez. Ama bu, yapay zekanın gücünü küçümsemek değil, insanın ne kadar vazgeçilmez olduğunu kabul etmek demek.
SONUÇ: TASARIMCILAR HÂLÂ BAŞROLDE
Yapay zeka, reklamcılıkta ve pazarlama iletişiminde rol alacak, ama bu, insan yaratıcılığının, sezgisinin ve hikaye anlatıcılığının yerini alacağı anlamına gelmiyor. Grafik tasarımcılar hala başroldeler, fakat birer “yapay zeka ile çalışmayı bilen” süper kahraman olabilirler. Belki de artık işin sırrı, yapay zekayı çok iyi kullanmayı öğrenmek ve tasarımın insana özgü olan dokunuşlarını eklemekte yatıyor.
Yani, rahat olun. Grafik tasarımcılar, art direktörler veya reklam işçileri işsiz kalmayacak. Ama işin sırrı şu: Yapay zeka ile “tanışan” tasarımcılar, gelecekte parlayacak. 😊