Instagram geçtiğimiz günlerde Twitter’ı üye rakamlarında geçti. Daha da geçecek! Çünkü insan görseli algılayabilen bir varlık. Yazmak veya içerik bulmak daha zorken, görsel bir şeyler bulmak daha kolay. Dijital platformlar da buna ayak uydurmaya başladılar bile.
Özellikle Instagram’ın twitter’ı üye sayısında geçmesi de bu söylediğimizi güçlendirir cinsten.
NEDEN INSTAGRAM TWITTER’I GEÇTİ?
Çünkü insan olayları görsel olarak algılıyor. Yazı ve söylem daha sonra geliyor. Uzmanlar bunun oranını şöyle bulmuşlar. Bir insanın olayları, insanları veya kısaca dünyayı algılarken görseline dikkat etme yüzdesi 75, yazıyı okuma yüzdesi 25’dir. Bu da insanın görseli daha çabuk ve hızlı aldığını zaten gösteriyor.
Yazının buradan sonrasına 2013 Aralık ayında UniBusiness dergisi için “2014’te dijital medyada neler olacak?” sorusuna verdiğim cevapla devam edelim;
Dijital medya, 2014 yılına çok hızlı bir giriş yaptı. Öyle ki pazarlamacıların bir çoğu artık sosyal ağlara bakarak stratejilerini yazıyor. Bu yıl, markalar/işletmeler/KOBİ’ler veya köşedeki küçük dükkanın bile dijital medyayı kullanabileceğinin farkına vardığı bir yıl olacak. Çünkü Google Türkiye internet kullanıcılarına yönelik optimizasyonunu daha yukarılara çekecek çalışmalarda bulunuyor. Bu da Google Adwords’ü çok daha önemli bir aşamaya getirecektir. Buna paralel, Sosyal Ağlarda ticari oluşumlar, özellikle LinkedIn’in farkına varmış durumda. Çünkü LinkedIn ağlarında %75 profil gerçek kişilerden oluşmakta ve özellikle iş dünyası ile ilgilenen üst-orta düzey yöneticiden tutun, danışmanına veya çalışanına kadar herkesi orada bulabilmektesiniz. Özellikle satın almacıları burada bulmak an meselesi diyebiliriz. Bu yüzden iş dünyası açısından Google Adwords ve LinkedIn’in daha çok öne çıkacağı bir yıla girdiğimiz bir gerçek. Facebook’u bu konularda kendi yörüngesini arayan büyük bir imparatorluk olarak görüyorum. Türkiye’de 35 milyon internet kullanıcısının 33 milyonunun Facebook hesabı bulunuyor. Dolasıyla, son kullanıcı olarak tabir edilen hedef kitleyi düşünen markalar için cennet olurken, karar veren yönetici ve satın almacılara ulaşma açısından zor bir ortam olarak kalıyor. Bununla birlikte Facebook, şu anda Facebook Advertising adını verdiği reklam gösterimi ve bölgeye, şehire, ilçeye ve mesleğe bağlı optimizasyonu ile Türkiye’de Google’dan daha iyi durumda. Bu açıdan da yine uzun süre markaların talepte bulunacağı sosyal ağlardan. Twitter, geçmiş 3 senenin başarısıyla birlikte biraz kafası karışık gibi. Reklam verenlerin dikkatini çekse de etki olarak henüz fazla talep alabilecek bir atılım yapamadı. Buna rağmen, sosyal hayatı etkilemeye devam eden bir güç olarak hayatına devam edecektir. Bu da zaten, siyasi, ticari ve ünlüleriyle hashtagler’e yansımıya başlamış durumda. 2014 yılında ticari markalar açısından Twitter’in daha yol alması gerektiğini düşünüyorum. Diğer sosyal ağlardan Instagram, Pinterest vb. ortam platformları ise özel bölgeler olarak kalmaya devam edecekken, buradan ticaret yapanların(özellikle bayanların) da dikkate alınması gerektiği kanaatindeyim. Bunun sebebi de görsel ve video olarak sadeliği korumasından dolayı tüketicilerin dikkatini çekmesindendir. Bunu gören özellikle Instagram ise reklam verenlere kendi mecrasını 2013 yılında açarak, 2014’e göz dikmiş durumdadır.
Yani kısacası, dijitalde artık hem Zeki Müren bizi görüyor, hem de herkes birbirini… Bundan 3-4 yıl önce; ‘Sosyal ağlar Türkiye’nin Rönesansı olacak’ demiştim. 3 yılın sonunda birçok toplumsal olaylarda sosyal ağların etkilerini gördük. Bu yıl da yine dijitalde görüntülenenler, görüntüleyenler hem reklamlarla hem de hedef kitlenin tıklamalarıyla kendi dengesini bulacaktır. Bu da günlük hayattaki gibi, eğlence-ticaret-prestiji bünyesinde barındırarak viral bir şekilde etkisini uzun yıllar artırmaya devam edecektir.
2015 VE SONRASI…
2015’e sayılı günler kaldığı bugünlerde Instagram’ın twitter’ı geride bırakması hiç şaşırtmadı. Bununla birlikte bence önümüzdeki günlerde özellikle Facebook ve Twitter’ı daha zorlu günler bekliyor olacak. Bunun sebebi de insanlar, focuslandıkları sosyal medya araçlarını kullanmaya doğru yönelecekler. Mesela Instagram veya Pinterest fotoğraf-video ve yazıyı birleştirdi. (Basitlik kuralı burada işliyor.) Oysa Facebook olabildiğince karmaşıklığı temsil ediyor. İnsanlar daha sade ve anlaşılır sosyal ağlarda kendilerini göstermek isteyecekler. Telefon ve televizyon internetten geçecek ve sosyal ağlar buralarda konuşlanacak.
14-20 yaş arasındaki grupların ChatWalk ve özellikle SnapChat gibi anlık olarak yaptığı şeylerin görseli ile birlikte yazıları paylaşmaları geleceğe damga vuracak. Çünkü insanın ne Facebook’a görsel yüklemeye, ne de Twitter’da daha mantıklı şeyler yazmalıyım gayretine girmeyeceği daha kolay paylaşımların dönemi olacak. (Pazarlamacıların da bu yaş gruplarına teslim olması da başka bir açı)
Seneye ve sonraki senelerde bakalım fütüristliğim tutacak mı? O günlerde buradan görüşmek dileklerimle.
İyi ve dijitalli yıllar diliyorum 🙂