Türkiye kendi iç çekişmeleriyle boğuştuğu 1900’den 2000’li yıllara kadar ki dönemde yeniden restore edilen Adam Smith vb. iktisatçıların çözüp ortaya koyduğu iktisadi hayatı, sonra sanayi devrimini, sonra sosyal devlet olabilme sınavlarını vermeye çalışıp kendine bir sistem kurmayla zaman kaybetti. Bugün insanlık tarihinin geldiği nokta bilgi teknolojilerinin olduğu bir dönem.
YA BİLGİ TEKNOLOJİLERİ ÜRETECEĞİZ YA TÜKENECEĞİZ
Kendi sektörümden başlayarak (offline reklam ajansları-online reklam ajansları) hemen hemen her şeye giren dijitalleşme hikayesi artık reel hayatın tam da ortasında. 1950-60’lı yıllarda ana sektörler sıralamasında birinci olan sanayi beşinci sıralara gerilerken, bilgi teknolojileri birinci sıraya yerleşmiş durumda. Yani 100 yıllık kaybı olan bu topraklar artık bilgi teknolojilerini, ürettiği her şeye yansıtmak zorunda. Yalnız ithal olarak değil, bizzat kendi üreterek.
BİLGİ TEKNOLOJİLERİ ÜRETMEK SUDAN UCUZ
Aslında hiç bir şey değişmiyor, sadece bilgi teknolojileri ile hayat daha kolay bir hale geliyor. Yani giyilebilir teknolojiler, dijital iletişim, ipod’dan müzik, cep telefonundan her şey, insansız arabalar, akıllı saatler günlük hayatımızın birer parçaları olmaya başladılar bile. İşte asıl fırsat burada, insanlık insana yarayacak her şeyi yapmış durumda, dijital sadece ona ruh vermeye başladı. Yani mobilyalar eskiden sadece tahta parçası olarak salonda duruyorken, şimdi istediğimiz şekle tek tuşla gelecekler. Yani demek ki aslında bir endüstri, bir üretim var zaten, olması gereken dijital teknolojilerin onları daha kullanılabilir hale getirmesine olanak vermesi. İşte burada asıl mesele ne yazılımı bilen insan, ne de mobilyayı üretebilen fabrikalardan geçiyor. İnsanlığı asıl heyecanlandıran şey, hayal edebilmek ve bunu gerçeğe dönüştürebilecek yolların bulunması. Çünkü her şey yeniden tasarlanmaya başladı bile. Yani tasarım ve yaratıcı düşünce inanılmaz önemli olmaya başlayacak. Uygulanabilir düşünce bulunduktan sonra da bunun yazılımla üretilmesi gerçekten sudan ucuz.
NELER DEĞİŞİYOR
Bir kere artık cihazlar günde kaç defa nefes alıp verebildiğinizi bile tespit edebilecek. Günde ne kadar enerji harcıyorsunuz, tansiyonunuzu, kaç defa göz açıp kapadığınızı, kalbinizin gün içerisinde kan pompalama aktivitesinin istatistikleri (saniye saniye), yaşadığınız evde tükettiğiniz tüm çöplerin ve atıklarınızın tekrar enerjiye dönüştürülmesi, güneş enerji panelleri ile barajlara ve petrole ihtiyaç kalmadan enerji üretilmesi, elektrikli ve sürücüsüz arabalar, yazın serin tutan-kışın sıcak tutan t-shirtler, bilgisayar teknolojileri, bükülebilir ekranlar (1 mm’den ince), yabancı dil çevirici kulaklıklı teknolojiler ve burada sayamadığım birçok teknoloji, insan 2.0 dönemine hizmet etmeye başlıyor. Aşağıda vereceğim grafikte de 2016 yılında sayısız bu tip ürünler piyasaya çıkmaya başlayacaklar. (2016 yılında 111 milyon adet giyilebilir teknoloji ürünü satılması bekleniyor.)
REKLAMCILIK BUNA AYAK UYDURDU BİLE
Dünyada her şeyin ilklerinin yaşandığı ortamlar reklamcıların bulunduğu alanlardır. Her şeyi belki de ilk onlar görüp keşfedebilirler. Çünkü bilgi ve yaşam kültürü ilk önce oraya akıyor. Binlerce briefte bu bilgileri rahatlıkla bulabilirsiniz. Haliyle de tüm kağıda dayalı olan teknolojilerin yerini internet teknolojilerinin barındırdığı ve dijital medyayı da kapsayan dijital reklam ajansları, inanılmaz bir şekilde hızla metamorfoz geçirip dönüştüler. 1,618 Creative Ad Works olarak çocukluğumuzdan bu yana fabrika ayarlarımızdan getirdiğimiz dijital kültürü ajansımıza biz de yansıtmış olduk.
DEĞİŞMEK VE ÜRETMENİN BAŞINDAYIZ
Şimdi çok önemli bir şey söylemek istiyorum, tüm sektörler bu değişen ve dönüşen dünyada kendi sektörleriyle ilgili olarak yaratıcılık ve farklı düşünme hikayelerini yazmak zorundalar. Yani klasik mobilyacı veya araba üreticisi aynı malı üreterek sadece yok olmayı seçerken, inovatif ürünler ortaya koyanlar inanılmaz kuantum sıçramalar meydana getirecekler. Yani hangi sektörde olursa olsun şirketler, markalar veya insanlar yeni şeyleri hayata geçirmeliler.
BAŞKASININ TEKNOLOJİSİ ZÜĞÜRDÜN BLOGUNU YORAR
Bugünlerde en çok dikkat ettiğim, futuristlerin, bloggerların, internet fenomenlerinin hepsi başka teknolojileri takip ederken, yeni teknoloji üretme noktasında hiç bir şey yapmayarak sadece yansıtıcı pozisyonunu almış durumda olmaları. Ayrıca Türkiye’deki sektörlerde danışman olarak cirit atıyorlar. Yani üretmekten ziyade, yabancıların ürettiklerini takip edip Türkiye’de çevirmenliğini yapıyorlar. Fecri Ebcioğlu‘nun fransız şarkılarının üzerinde türkçe sözlü şarkı yazması gibi bir şey diyebilirim. Merak edenler internetten bu şarkıları bulabilirler. (Marc Aryan‘ı da burada anmadan edemeyeceğim) Neyse 🙂
ROBOTLAR DA ROBOTLAR
Günümüz teknolojilerine bakıldığında, ileride hayatın her alanında robotlar olacak ve aşağıdaki iki video da buna en güzel örneklerden.
ŞİMDİ ÜRETME ZAMANI
Türkiye bu kaçan trenlerin ardından koşmaktansa üretmeyi tercih etmeli, yani klasik araba üreteceğine yan sanayisini güçlü tutup daha inovatif bir ürün ortaya koyabilmeli, (Bugün TV’de izlediğim Detroit’teki araba fuarında Mercedes’in Dünya Başkanı Dieter bunu söyledi.) Ya da başka bir üründe bunu gerçekleştirebilmeli.
İYİ DE SEN NE YAPIYORSUN DEMEZLER Mİ?
Biz de 1,618 Creative Ad Works olarak dijitalin her alanını kullanabiliyoruz, yani yazılım, web teknolojileri, akıllı mobil teknolojileri, server network sistemleri vb. Ancak bugün şunun bilincindeyiz, bilgi teknolojileri, tasarım ve pazarlama bizim bünyemizde varsa hem yazılımsal, hem de donanım olarak bir şeyler üretebiliriz. Bu nedenle de www.0101011.net markamızın alt yapısını meydana getirdiğimiz bugünlerde, geleceğin teknolojilerini üretecek yatırımları gerçekleştirmeyi hedefledik. Özellikle üzerinde focuslandığımız konular, giyilebilir teknolojiler, akıllı sistemler ve internet teknolojilerinin girebileceği cihazlar. Önümüzdeki günlerde de hızla bu konulardaki çalışmalarımızı bitirmeyi düşünüyoruz.
GÜN AKILLI OLMA GÜNÜ
Geçmişte ne olursa üretir satarım diyen pazarlama artık bugün (pazarlama 4.0) akıllıca ne üretip satarsam satabilirim döneminde. Yani akıllı olma ve akılcı hareketler yapma dönemindeyiz.
İşin türkçesi şu ki; Ya teknoloji ile üreteceğiz, ya da yine tükenen olacağız.
Vesselam 😉