Dünyada birçok şeyde olduğu gibi pazarlamada da dijital kültürün etkilerini yadsımak artık mümkün değil. Bugün dünyayı saran Covid salgınıyla birlikte bu ayyuka çıkmış durumda.
DİJİTAL PAZARLAMA YAPALIM DA, NASIL?
Dijital pazarlama yaparken en önemli şey bütünsel bakabilmektir. Çünkü genellikle bir çok marka dijitale parçalı bir şekilde bakıyor. Mesala gözlemlerimden örnek vermek istiyorum; bir çok müessesse Dijital Pazarlama yapan sosyal medya ajansını ayrı, kreatif ajansı ayrı, seo ajansını ayrı, performans ajansına ayrı çalıştırak büyük resmi göremiyor. Günümüzde 3 insan dahi aynı fikirde uzlaşamazken 5 ajansın aynı hedefte toplanmasının imkansızlığını burada anlatmam mümkün değil. Demek ki, ne kadar az ajans ile çalışırsak o kadar optimizasyonumuz iyi olacak demektir. Ağzımızın bir tane olmasının sebebi de duyu, düşünce ve hissiyatlarımızı tam olarak aktarabilmek için. Haliyle iki tane ağzımız olsaydı emin olun biri başka diğeri başka şey söyleyebilirdi. E markalar da ortak bir mesaj vermeleri gerekiyor ki karşıdaki hedef kitlesi kendisini anlayabilsin. Yani kısacası çokluktan ziyade az ve öz olmasında fayda var.
DİJİTAL PAZARLAMADA EN ÖNEMLİ ŞEY
Dijital pazarlama araçları kitlesel olarak insanlara ulaşılabilen her türlü mecrayı kapsıyor. Burada bunlara tek tek girmemizin anlamı yok. Çünkü bunlar öğrenilebilir yapıda. Yani google’dan youtube’a, facebook’tan instagram’e reklam verilip hepsinin raporlarını çıkarıyoruz bilgisini çok fazla internet aleminde bulabiliriz. Asıl hikaye zaten buradan sonra başlıyor. Dijital mecralara sahip olmak reklam yapıyoruz anlamını taşımıyor. Tüketicelerin beyninde algı meydana getirmek için yapılması gereken en önemli şey o markanın ruhunu dijitale üflemektir. Çünkü markanın özünün dijitale yansımaması demek anlaşılamayan, sadece fiyat etiketleri olan ürünlerin insanların cep telefonuna, bilgisayarına düşürüp satış kaygısı içinde google ve facebook’a para kaptırmaktan başka bir işe yaradığını göremedim. Hoş internette gezen “Dijital pazarlamanın 5 sırrı” “Dijital pazarlamada 10 etkili yöntem” “Dijital satışın sırları” gibi yazılar arattırdığınızda hemen hemen hepsinde google ve facebook’un tekniklerini bulursunuz. Evet dijital mecralar akıllandı ancak reklam ne yazık ki henüz üretemiyorlar 🙂
Yani maalesef ruhu olmayan bir çok reklam görmek zorunda kalıyoruz. Bu şekilde müşteri tarafına verilen raporda, “Efendim şu kadar kitleye şu kadar gösterim yapıldı. Şu kadar da etkileşim aldık” diyerek herkes mutlu mesut yaşıyor. Ne gelen aramaların müşteriye dönüşmesi, ne de reklamlardan alınan iletişim formlarının kalitesi kimsenin umuranda olamıyor bu şekilde. Haliyle dijital pazarlamadaki harcadığımız bütçeyi pozitife çevirmek istiyorsak stratejik olarak konuyu anlamalı, kreatif yaklaşımlar yakalamalı, doğru mecralara bütçe harcanmalı ve raporları güzel okumalıyız. Böylece hedef kitleye neden bu ürünü satmak istediğimizi anlatmış oluruz.
DİJİTALE KREATİF REKLAM ETKİSİ
İster sosyal medyada, isterse google etrafında dönen mecralarda kreatif olmayan reklam göstererek hedef kitleye ulaşmamızın bedeli daha pahalıya malolabiliyor. Kısaca yazmak gerekiyorsa, hiç kimse ürününüz ucuz diye size para ödemeyecek. Bununla alakalı bir anım var. Zamanında çok önemli bir tekstil markasının sahibine demiştim ki; “Bu kadar uygun fiyata satış yapıyorsunuz. Daha sezon başlarken hemen %50 indirim diye reklam çıkıyorsunuz. Bunun sonucunda sıkıntı yaşayabilirsiniz.” Kendisi; “Ya Sefacım, ben hatta bu söylediğim fiyatların yarısına satacağım benim tarzım böyle” demişti. Tabi marka rahmetli oldu. Neden çünkü ucuzdu. Tüketici ürünü alıp tüketiyordu ancak o ürünü giydiğinde herhangi bir duygu taşımıyordu. En azından göğsümüzdeki timsah taşıdığımızdaki gururun 1/10’unu dahi yaşatamadı tüketicisine.
SONUÇTA;
Dijital pazarlamanın formülü çok basit.
İyi bir dijital kreatif ajans + sabır (bütçe) + markanızın ruhu = Başarı
Bugüne kadar başardığımız tüm markalarda bu vardı.
Vallahi 😉