Reklamcılık internet virajına girdiğinden bu yana farklı yollar bulmaya başladı. Bu bazen hedef kitle tarafından bulunuyor. Bazen marka tarafında, bazen de reklam stratejisi ve reklamı üretenler tarafından keşfedilebiliyor.
Ben bugün son dönemlerde hedef kitlelerin meydana getirip, daha sonra reklam stratejistleri tarafından üzerine gidilen viral reklam ile ilgili birkaç konuya değinmek istiyorum.
Viral reklama dünyadan en iyi örnek Mentos’un (yuvarlak içi boş şeker) bir tabletini, CocaCola’nın içerisine atıp reaksiyona sokarak şampanya patlama etkisini bulan bir tüketicinin bu olayı videoya alıp yayınlama hadisesini gösterebiliriz. Başka bir versiyonu bu videoların en manyaklarından bir tanesi, adam mentos şekerleri yutuyor sonra da kolayı kafaya dikip mide fesatından yere yığılıyor. Bu videolar da sonra video sitelerinde hadi bakalım tıkla tıkla reklam oluyor.
Türkiye’den örnek olarak genç ve güzel bir kız olan Fulya’nın kendisini aldatan eski sevgilisinden intikam almak için, sevgilisinin eşyalarını gittigidiyor.com’da 1 TL’den satmak istemesi senaryosu sonucu videonun hazırlanıp her yerde yayınlanıp yayılmasını örnek gösterebiliriz.
Viral etkisi gerçekten markalar tarafından hedef kitleyle yüz yüze geldiği ve etkileşime geçtiği en matrak reklam stratejilerinin başına doğru ilerlemeye devam ediyor.
İşte asıl film de burada başlıyor. Burada markaları bekleyen 2 adet tehlike hemen üzerlerine yapışabiliyor.
1- Kontrol edememe: Videonuz her yerde ve her ortamda yayınlanabiliyor.
2- Başka versiyonlarının sizin dışında çekilmesi: Video çok beğenildiği zaman başka amatörler tarafından farklı yan versiyonları çekilerek yine kontrol dışı markayla anılabiliyor.
Burada en önemlisi reklam verenin ve viral reklamı hazırlayan ajansın, stratejiyi çok ince ayrıntısına kadar gözden geçirmesi gerekiyor. Ters etkiyi tetikleyecek etkiler ne yazık ki reklam yerine hacklemeye dönüşmesine sebep olabiliyor.
Mesela 2 örneği ele alalım. Mentos mutlu çünkü milyonlarca insan CocaCola ile olan reaksiyonunu görmek için videoları tıklayıp, bilhassa kendisi bunu deneyerek markanın hatırlaması sağlanıyor. Peki örnekteki videoya ne demeli adam mentosu yuttuktan sonra kolayı kafaya dikiyor ve bayılıyor? Gerçek mi? Yalan mı? Videoya inanalım mı? İnanmayalım mı? Adama acıyalım mı? Acımayalım mı? Ya da herhangi bir çocuk bunu görüp denemek isteyebilir mi? Denerse ne olur? Midesine zarar verebilir mi?
Türkiye’deki örneği ele alalım yayınladığım video’da Fulya arkadaşın kamera arkası ve başarıdan bahsediliyor. Mesela bu videonun keklemesine gelenlerden biriyim. Gittigidiyor’a acayip kılım. Yani o kadar insanı kandırıp sonra da çıkıp kamera şakası yapar gibi. “Reklam yaptııııkkkkk!!!” dendikten sonra ne oldu? Yani bu tip videoların altından güvensizlik ortaya çıkmıyor mu? İnsanların şüphelerini tetiklemeyecek mi? Yine çeken ajansın söylediği gibi milyonlara bir kez ulaşıldı. Sonra marka ne olacak? Gerçeklerin anlaşılmasından sonraki etkiyi çok merak ediyorum. İnsanlar gittigidiyor.com’u çok mu iyi hatırlayacak? “Aaaa siz bizi kandırmıştınız veya bize şaka yapıp nanniiikk yapmıştınız. Şimdi size daha çok güveniyoruz” mu denilecek? Yani marka hatırlanıldı, tıklanıldı o zaman reklam başarılı mı oldu?
Şu dönemlerde viral reklam çeken bir çok ajans açılıyor. Viral ajanslar açılmaya hızla devam edecek. Mantıklı olanlarına bir şey demiyorum. Web 3.0 dönemine girilen bu dönemde tabi ki viral reklam olacak. Ama strateji ne olacak? Eski bir atasözü var bunu çok beğeniyorum. “Söylemedikçe sen söze, söyledikten sonra söz sana sahiptir”. Hadi viral reklam çekelim milleti de kandıralım sonra reytinglerimiz tavan yapsın gibi saman alevleri markalara zarar vermeyecek mi?
Açıkça belirtiyorum, bazı markalar tüm bunları göz önüne alarak viral reklamlarını, geri al yapsalar çok iyi olacak. Tüm bu tehlikeleri tetikleyecek etkilere maruz kaldıktan sonra söyledikleri söz onları nelere götürecek bu hızlı iletişim dünyasında ben de bilmiyorum.
Bu arada belirteyim Fulya’nın eski sevgilisi Mert’le hiç bir alakam yok. gittigidiyor.com’la da alakam yok.
Mentos’tan da bu yazıyı yazmak için herhangi bir şey almadım.
Şüpheniz olmasın efendim.