Matematikte ispat vardır, her şey matematikle ispat edilir. İstatistikte matematiğin yansıması ve aynasıdır. Yanlış mıyım acaba? Bir bakalım mı?
HER ŞEYİN BİR MATEMATİĞİ VARDIR!
Sevginin sayılabilir olduğunu ve istatistiklere dayandığını söylesem. Ya da hayatınızdaki insanların istatistiklerini tutarak onların sizin hakkınızda neler düşündüğünü anlayabileceğinizi? En can alıcısını şimdi söylüyorum, kendi kardeşinizin, abinizin, babanızın, annenizin, eşinizin çocuğunuzun ve kendinizin aslında bir istatistiğinin olduğunu biliyor musunuz? Her şey sayılabilir.
WEB 3.0 NEDİR?
Bugünlerde web 3.0 tartışılıyor. Web 3.0 nedir? Semantik web sayfası, daha açık ifadeyle “yapay zekalı web sayfaları” demektir. Bir örnek verecek olursam, bilgisayarınızdan internete çıktığınız anda takip ediliyorsunuz. Sizin istatistiklerinizi çıkaran bir çok yazılım sizi takip etmeye başlıyor. Kaç defa nereye girmişsiniz. Hangi reklamı tıkladınız. Ya da hangi ürünü sepete attınız ve vazgeçtiniz. Hepsinin istatistiği çıkıyor. Bunun sonucunda da sizin istatistiklerinizin ışığında “yapay zeka” ilgi alanlarınızdaki şeyleri yukarı çıkarmaya başlıyor. İlgi alanınız her neyse? Araba mı? Bilgisayar mı? gibi. İleriki zamanlarda verdiğim bu örneklerin daha fazlasını göreceğiz. Hatta bir sabah uyandığınızda; Hey! Geçen aldığın falanca ürün bitmek üzere, yenisini almak istersen sana özel %20 indirimli olarak alabilirsin! mesajıyla uyanmamıza az kaldı.
BİLİNÇALTI İSTATİSTİK TUTAR MI?
Bu örnekten yola çıkarak size bilinçaltından bahsetmek istiyorum. Her birimiz aslında diğer insanlar hakkında bilinçaltında inanılmaz bir kodlama ve istatistik tutarız. Yani karşımızdaki insanın neler yaptığı, aslında bilinçaltı denilen mekanizmaya yavaş yavaş işlenir. Bu istatistikler ışığında da bilinçaltı karşı tarafa karşı ya dostluk, ya düşmanlık, ya tedirginlik, ya da uzak durması gerektiği sinyallerini üst bilince gönderir.
NEDEN ÖNEMLİ?
Şimdi bunları niye anlattım biliyor musunuz? İşte hayatınızın da istatistiği var. Her ne iş yapıyorsanız. Her kimle ortaklık yapıyorsanız, kiminle ne ilişki yaşıyorsanız bilin ki aslında istatistiklerini tutuyorsunuz. Ancak, bunun bilincinde olmayabiliyorsunuz, ya da ayıp olduğu için bunları bastırabiliyoruz. Aslında o kadar önemli ki.
ASLINDA RAKAMLAR DA HAYAT DA SİZİNLE KONUŞUYOR
Steve Jobs’un dediği gibi ‘istatistiklerin canı cehenneme’ ben de diyorum. Ancak güzel okursanız hayatınıza düzen katacağınız da bir gerçek.
Mesela;
– Yaptığınız işin veya ortaklığın size senelik olarak maddi veya manevi neler kattığının istatistiğini tutmalısınız. Daha sonrasında pişman olmamak için.
– Sevdiğiniz insanın size kaç defa “seni seviyorum” dediğine ve bunu hangi ortamlarda yaptığına dikkat etmelisiniz. Daha sonradan ‘neden ben hep verdim, o bana bir şey vermedi’ dememek için.
– Arkadanışınıza bir iyilik yapın, bir daha yapın, bir daha, hatta hiç karşılık beklemeyin. Ancak şunu bilin ki bu iyilikleriniz sizde biriksin ve haketmediği zaman durmasını bilin. Bunun da bir istatistiğinin olduğunu aklınızda tutun.
– Zamanınızın istatistiğini tutun. Gününüzü nasıl geçiriyorsunuz? Ne kadar okuyorsunuz? Ne kadar uyuyorsunuz? Ne kadar spor yapıyorsunuz? Neler yapmaktan hoşlanıyor ve buna ne kadar zaman ayırıyorsunuz? Sonradan bunlardan pişman olmamak için.
– Çevrenizdeki her insana nasıl yaklaştığınızın istatistiğini düşünün. Herkese eşit misiniz? Bir yöneticinize söylediğiniz ‘Merhaba’yı bir çöpçüye de söylüyor musunuz? Marketteki kasiyere, gişedeki vezneciye, beraber çalıştığınız insanlara kaç defa ‘teşekkür ederim’ dediniz.
– Kaç kitap okudunuz? Neler okudunuz? Kaç film izlediniz? Kaç defa iş yeri açtınız? Kaç defa bir insanı hayatınızdan sildiniz? Neden sildiniz?
Bu maddeler uzar gider 🙂 Buradaki giz aslında şudur ki, hiç birimiz bu kadar istatistiği tutamayız. Çünkü tutmaya kalkarsak hayatımıza paranoyak olarak devam ederiz. Bunun için en iyisi dengede kalıp, hayatınızda neler önemliyse onların bir istatistiğini çıkarmak ya da en azından düşünmek 🙂
Bu yazıda tam 11 defa istatistik kelimesi kullandım.
İsterseniz sayın 😉