Yaş ilerledikçe hafızanızda ki bilgilerin kıymeti daha bir artar oluyor.
İnsan hatıralardan beslenir ve hatırlanıldığı kadar vardır. Hafıza sizin aslında evinizdir. Tıpkı toplumların olduğu gibi. Olaylara bakış açıları, sosyal eş paydayı meydana getiriyor.
Fikir üretemeyen, farklı bakış açıları ortaya koyamayan ve bunu uygulamaya koyamayan toplumların nasıl kopyacı ve kolaycı olduğu ise görünen köy kılavuz istemez cinsinden.
Bazı örnekler vermek istiyorum;
– Türkiye’de Çankırılılar genelde kuruyemişçidir. Neden? Çünkü bir Çankırılı İstanbul’da kuruyemiş dükkanı açmış ve başarmıştır. Diğer köylü, ben de yapabilirim diyerek İstanbul’a gelip aynısından açmıştır.
– Camilerimiz, hepsi birbirine benziyor değil mi? Farklılık yok. Genelde aynı. Hatta Mimar Sinan’ın kötü kopyalarıdır.
– Türk aile geleneğinde bile vardır. En iyiyi yapan çaktırmadan taklit edilir.
– Apartmanlara dikkat edin. Türkiye’nin neresine giderseniz gidin bitişik nizam, pimapenli ve rengi kokusu olmayan işlevsiz binalarla dolu. (Depremle birlikte kensel dönüşüm ve bunlardan kurtulmaya çalışılıyor.)
Bunun gibi bir çok örnek verebilirim. Şimdi genelden kendi sektörüme geçmek istiyorum. Aşağıda iki örnek reklam iletişim çalışmasının video hali var. Hafızamda kalan ve yabancılar tarafından çekilmiş “Emniyet Kemeri ile Hayata Bağlan” temalı bir çalışmanın, kopya (Mustafa Sandal’ın oynatıldığı) halini görünce yazmak farz oldu sanırım.
TAKLİDİN ETTİKLERİ;
– Taklit etmek kolaycılıktır. Halbuki önemli olan takdir etmektir. Takdir de bir şeyleri başarmakla gerçekleşen bir eylemdir.
– Kaliteyi etkiler. Halbuki Rönesansı düşünün. Osmanlının yükselişini düşünün. Hepsi düşünce sistemlerinin daha bir gelişerek ve büyütülerek geldiğini göreceksiniz.
– Yaptığınız iş kandırmaca olur. Sizin olmayan bir şeyi çalıp onunla hava atmak gibi bir şey değil midir? Haliyle bir filmi, bir işi, bir kişiyi taklit etmek en başta kendini kandırmak değil midir?
– Yüzeyselliği getirir. “Boşver, nasılsa paramızı aldık. İşimizi yaptık.” mantığı ne kadar bizi geliştirebilir ki? Halbuki derinleşmek kalitenin dibidir.
– Alay konusu olursunuz. Ben de şu anda sanırım bunu yapıyorum.
– Sizi bir yere götürmez. Yani aynısını yaparak sadece kısa süreli banka hesabınız şişecektir. Bu size bir marka değeri katmayacaktır. Tüm başarılı ve lovemark olmuş markaları düşünün. Bu hale gelmek için ne kadar ürettiler. Bu uğurda neler kaybettiler. Nelerden vazgeçtiler. Ne kadar kafa patlattılar.
DEĞERLİ OLAN ÜRETMEK VE FARKEDİLMEK
Araştırmalar ve konjüktür eğrisi, iletişimin artmasıyla birlikte artık, üreten, gelişen, kendini aşan, fikir olarak büyüyen insanların parmakla seçilebileceği bir döneme girdiğimizi gösteriyor.
Yine de taklit eden ya da kopyalayanları, her şeyi göze aldıkları için takdir etmek gerekiyor.
Büyük cesaret doğrusu 🙂