Şimdi sizi 1995’lere götüreyim ve bir anımı paylaşayım. Bakırköy Meydanda yürürken etrafımdaki insanlar bana bakıyordu. Normal ev telefonundan beni aramıştı evdekiler. Müthiş bir heyecandı. Elimde Panasonic G-500 cep telefonu vardı. Türkiye’de olan 3 markadan ben Panasonic‘i seçmiştim, diğerlerinden farklıydı çünkü titreşimliydi. Dolmuşta vb. yerlerde beni dışarıdan arayanlar olduğunda utana sıkıla telefonu cebimden çıkarıp konuşuyordum. (Nedense çaldığında dolmuşta homurdanmalar olurdu. Görgüsüzdüm sanırım)
Neyse ki artık özgürdük. İstediğimiz yerden telefonla görüşebiliyorduk. Belki de tutsak 🙂
Bugün 2012’li yılları yaşadığımız şu günlerde yanımdan ayırmadığım iPhone 4 modeli ile yaşıyorum. Bana herkesten yakın ve herkesten daha çok yardımcı oluyor. E-mail, Twitter, Facebook, takvim, Foursquare, oyun, internet, kitap, film, video, müzik, gazete, uçak saatleri ve bilet/check-in, navigasyon, MSN, TV, trafik, sunum, hesap, exel, word, whatsapp, viber, gayrimenkul arama offf yoruldum sayamıyorum. Sonu, ucu bucağı yok.
Müthiş bir alet, bana her yerden ulaşabiliyorlar. İyi de zaten dünyanın en fazla GSM telefonlarını tüketen ülkelerinden birisiyiz bunları neden söylüyorum. Şunun için söylüyorum. Önümüzdeki yıllarda Türkiye ve dolayısıyla Dünya mobilin bu rahatlığını daha ileriye götürecek. Haliyle hepimiz yürüyen reklam mecrası haline dönüşeceğiz.
Yani geleceğin teknolojisi ve haliyle reklam iletişimi mobilden geçecek.
Mobil teknolojileri iletişim sektörünü oldukça yakından ilgilendiriyor. Benim de yakından takip ettiğim bir mecra. Şöyle ki, eski dönemde tüketici ve hedef kitleye ulaşılıp ulaşılmadığı tam olarak tespit edilemezken, şimdi artık kimin nerede ne kadar gezdiği nerelerde dolaştığı, hangi restoranları, hangi markaları beğendiği an an tespit edilip istatistik veriler haline gelebiliyor.
Özellikle, sosyal medyanın ve insanların birbiriyle entegrasyonun gerçekleştiği bu mini canavarlar sayesinde, dünya artık köy oldu bile.
Aşağıdaki infografikte pazarlamanın gelişiminde araçların ne kadar genişlediğini görüyorsunuz. Bunların toplandığı tek mecra mobil aletler olacak. (Akıllı telefonlar ve Tabletler).

Bugünlerde bu teknolojiyi sunan Apple IOS ve Google Android gelecek için şimdiden birbirlerine girmiş durumdalar. Steve Jobs’un “Android’le nefesimin sonuna kadar mücadele edeceğim” demesinin sebebi belki de Apple’in geleceği için tehdit olarak görmesindendi. Yani kızışma artık MAC ve PC olmaktan çıkıp, IOS ve Android’e dönmüş durumda.
Şimdi asıl konumuza dönelim. Reklam ve pazarlama iletişimi buralardan insanlara ulaşacak. İşte reklamcıların işi tam da burada başlıyor. Eskiden kağıt için 2D düşünülen işler artık 24 kare ile hareketli şekilde yaratılmaya başlanılacak veya başlanıldı. Mobile uygun yazılımlar, oyunlar, kampanya entegreli sayfalar vb. İnsanlara ulaşmaya başladı, başlayacak.
Aslında buraya kadar anlattıklarım biraz normal herkesin tahmin edebileceği şeyler. Asıl gelecekte nelerin olacağından bahsedecek olursak, özellikle QR-CODE mantığında çalışan programlar hayatımızı kolaylaştıracak. Herhangi bir mağazaya, restorana girdiğimizde orayla ilgili daha önceki müşterilerin yorumlarını anında görebileceğiz. Ya da hizmet alabileceğiz. Aşağıda QR CODE, mobil yazılım ve pazarlama iletişimi, hizmetin ve reklamın olduğu tamlamayı görebilirsiniz.
Gelecekte insanlar laptoplarının başından kalkıp sokağın keyfini çıkarırken, mobil pazarlama da, pazarlamanın kalbine gelip oturacak. İnsanların 24 saatlerini birlikte geçirdikleri bu aletlere yönelik reklam çözümleri sunulacak. Bununla birlikte yaratıcılıkta inovasyon dönemi başlıyor. Yani bir kampanya düşünüldüğünde bunun insanlara nasıl ulaştırılacağı eskiden sadece grafiksel ve video ile anlatılırken bugün artık sahada da nasıl hedef kitleye ulaşacağının kurgusu ince ayrıntısına kadar yapılmak zorunda. Hatta artık, mimar, reklamcı, dekorasyoncu, tasarım yapanların hepsi aynı masa etrafında oturup kurguyu birlikte yapmaya başlayacaklar.
Yazılım hayatımızın her aşamasına girecek, hayatımızda kullandığımız birçok eşyadaki elektronik cihazlara bu hayat verecek ve reklam iletişimi yazılımdan geçecek.
Gelecekte video oyunları da yine bu aletlerin içerisinde olacak ve haliyle bununla birlikte video oyunlarında reklam gösterimleri daha fazlasıyla oluşacak. Bunun sebebi şimdiki hedef kitlelerin
iş-sosyal ve özel hayatlarında sıkılmalarından kaynaklanıyor. Eğlendirerek, oyun oynatılarak,
hedef kitlelere ulaşılmak daha kolay hale gelecek. Son dönemdeki veriler bunu gösteriyor.
Markalar, ‘tiki’ diye tabir edilen gençliği anlamak zorunda kalacak, çünkü artık pazarlama yapacakları ve kapitale yön verecek hedef kitle büyümüş olacak.
Gelecek geldi mi? Daha gelecek mi bilmiyorum. Amma velakin, parmak izi reklam iletişime doğru yol alıyoruz.
Bir sabah kalktığınızda adınıza düzenlenmiş bir reklamla mobil telefonunuzda karşılaşmanız artık an meselesi.
“Hey sen, geçen aldığın saatinin başka bir modeli, şu mağazada seni bekliyor. Üstelik sana özel fiyatla. Almak ister misin?”
NOT: Mobil cihazlar ve pazarıyla ilgili istatistik bilgilerine bu linkten ulaşabilirsiniz.
___________________________________
Bu yazı www.pazarlamadunyasi.com da şubat ayında yayınlanmıştır.